Alexander Rodchenko
Sanat Hayatı
Rus Avant-garde sanatçısı olan Alexander Rodchenko, aynı zamanda modern fotoğraf tarihinin önemli isimlerinden biri. 1891 yılında doğan ve 1956’da ölen sanatçı, Rusya’da köklü siyasi değişimlerin ve sanat akımların olduğu bir dönemde yaşamıştır. Resim, heykel, fotoğraf ve grafik tasarım alanlarında, sanatın birçok farklı dalında yapıtlar üretmiştir. Konstrüktivizm sanat akımının kurucularından olan Rodchenko, kendisi gibi sanatçı olan Varvara Stepanova ile evlenmiştir.
Kazan Güzel Sanatlar Okulu’nda eğitim gören Rodchenko, sanat hayatının erken dönemlerinde Kübo-Fütürizm akımından etkilenerek ilk soyut resimlerini üretmiş oldu (Lynton, 2004). 1916 yılında, yine başka bir Konstrüktivist sanatçı olan V.Tatlin’in çağrısıyla ” The Store” sergisine katıldı. 1918’de Artistik Kültür Müzesi’nin (Museum of Artistic Culture) örgütlenmesine yardımcı oldu ve ilk yöneticisi oldu. Moskova atölyelerinin Endüstriyel Sanat bölümünün yardımcı yöneticiliğine seçildi. 1921’de Genç Sanatçılar topluluğuyla “5 x 5 =25” sergisinde son resimlerini sergiledi. 1922’de tipografik tasarımlar; ünlü yönetmen Dziga Vertov’un haber filmleri için başlıklar, 1923’te Mayakovski ile birlikte afişler ve ilanlar yaptı. 1924’ten sonra giderek fotoğrafa yöneldi. 1930’ların sonuna doğru tekrar resme dönerek, soyut dışavurumcu resimler üretti. 1942’de ise fotoğrafı tamamen bırakarak, devlet sergileri için bir takım sergi düzenleme kurullarında görev aldı.
Rodchenko’nun Fotoğraf Anlayışı
Çok yönlü bir sanatçı olan Rodchenko sanat hayatının oluşum yıllarında Konstrüktivizm gibi bir akımdan beslenmişti.[1] Fotoğrafa getirdiği “farklı” bakış açısı onu fotoğraf tarihinde ayrı ve özellikli bir yere koyar.
Fotoğraf çekilirken göz hizasında tutulan fotoğraf makinesinin elde etmiş olduğu görüntü, ufuk çizgisinde kesişen tek kaçışlı bir perspektif düzlemi oluşturuyor. Bunun için de fotoğraf makinesinin yatay bir konumda tutulması gerekiyor. 1920’lere gelindiğinde ise, modern fotoğrafçılar bu klasik perspektif anlayışına karşılık, kendi getirmiş oldukları “yeni perspektif” anlayışını benimsediler. Bu tutum 20.yüzyılın başlarında Dada akımıyla birlikte başlamıştı. Man Ray ve Laszlo Moholy-Nagy gibi sanatçılar rayograph ve photogram adını verdikleri teknikle birçok farklı görüntü elde ediyorlardı (Newhall,1982). Mimar Erich Mendelsohn’ın New York’ta çekmiş olduğu gökdelen fotoğraflarının açısı kimi zaman aşağıdan yukarıya, kimi zaman da yukarıdan aşağıya doğru kurgulanmıştır.
Rodchenko’nun fotoğraflarına baktığımızda da, göz hizasında çekilmiş, tek kaçışlı perspektif düzlemini yansıtan fotoğraf anlayışını -Erich Mendelsohn’ın fotoğrafları gibi- tamamen sarstığını görürüz.
Kimi zaman balkonlardan aşağıya doğru, kimi karelerde ise aşağıdan yukarı doğru kamerasını yerleştirmiştir. Böylelikle klasik fotoğraf düzleminde görmeye alıştığımız paralel görüntülerin aksine, artık birbirini kesen çaprazlar, perspektifi kıran çizgiler fotoğrafa hâkim olmaktadır. Rodchenko fotoğraf hakkındaki görüşlerini şöyle dile getiriyor “Fotoğrafta eski bir bakış açısı var. Yerde ayakta duran bir kişinin ufuk çizgisine doğru bakması, benim deyimimle göbek fotoğrafları... Ben bu bakış açısıyla, benim gibi yeni fotoğraf için çalışan meslektaşlarımla birlikte savaşacağım. Günümüzün en ilginç açı çekimleri aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağıya olanıdır” (Newhall, 1982,s.201).
Bunlarla birlikte, yakın çekimle yapmış olduğu fotoğraf kareleri ile de, 20.yüzyılın fotoğraf anlayışına yeni bir bakış açısı getirmiştir. Bunun için annesinin fotoğrafı iyi bir örnektir.
Şüphesiz ki, A.Rodchenko yaşamış olduğu dönemin getirmiş olduğu politik ve kültürel ortamını yönlendirmiş ve diğer sanatçılar gibi o ortamdan beslenmiştir. Fotoğrafa getirmiş olduğu farklı bakış açısı, tıpkı fotoğraflarındaki gibi klasik bakış açısını alaşağı etmiş, 20.yüzyıl modern fotoğrafına damgasını vurmuştur.
[1] Konstrüktivizm akımını Türkçe’ye yapımcılık/yapılandırmacılık şeklinde çevrilse de, yazıda orijinal haliyle kullanılmıştır. 1914'te Rusya'da ortaya çıkan bu sanat akımı, resim, heykel ve mimaride etkin olmuştur. Rusya’da, Sosyalist Gerçekçilik resmi tutum olarak benimsenince bu akım Rusya’da etkisini yitirmiş, sanatçıların bir çoğuda Avrupa’ya gitmiştir. 1917 Ekim Devrimi'yle beliren Konstrüktvizm, geçmişle ve geleneksel değerlerle tüm bağlarını koparmış, endüstriyel malzeme, mühendislik estetiği ve bu teknikleri yücelten söylemi benimsemiştir. Vladimir Tatlin'in önderliğinde ilk olarak mimarlıkta ortaya çıkmıştır, gerçekten yapılması için bir takım tasarımlar meydana getirmişlerse de, hiçbiri uygulanmamıştır.
*Yazının orijinali için Fotoritim Haziran 2010 sayısına bkz.
No comments:
Post a Comment