arslongavitabrevis
February 05, 2014
August 10, 2012
Engin Güneysu ile Ankara'da Sokak Fotoğrafçılığı Atölyesi
Blogumun üstünü örümcek ağları kapladı, ne zamandır fotoğrafla ilgili hiçbir şey yazamadım..
ne zaman geri dönüş yaparım, hiç bir fikrim yok. Ancak, fotoğrafla uğraşan herkese güzel bir haber vereyim, dedim.
Fotoğrafçı Engin Güneysu'nun 7-8-9 Eylül 2012 tarihlerinde sokak fotoğrafçılığı üzerine bir atölyesi olacak, ilgilenenler ekteki fotoğraftan bilgi edinebilirler... Ben bu aralar maalesef fotoğraf konusunu iyice salmış durumdayım, ben ilgilenemedim, ama ilgilenenlere selam olsun :)
June 11, 2012
April 18, 2012
Yeni bir blog: exquisite books
kitap meraklıları, arkadaşım Bora Gürdaş'ın blogunu şiddetle öneririm.. kendisi de benim gibi sanat tarihçisi, çağdaş sanat üzerine yazıyor, ders veriyor, film izliyor, kitap okuyor.. bir yandan da teziyor! geçen gün konuşurken okuduğu kitaplar hakkında bir blog açmak istediğini söylemişti, kısa zaman önce de bunu gerçekleştirdik..
kitapların fotoğraflarını çekiyorum, kendisi de kısa kısa onda iz bırakan kitaplar hakkında yazıyor..
kendi kaleminden anlatsın size..
Ziyaretler bu taraftan http://exquisitelibrary.blogspot.com/
"Herkesin hayatının farklı dönemlerinde, farklı biçimlerde etkisi altında kaldığı kitaplar mevcuttur. Bu kitapları sevdiklerimize önerir (çoğunlukla olumlu geri dönüşler olmayacağını bile bile, kitap hakkındaki duygularınızla başbaşa kalma pahasına), bazen de hiç düşünmeden ödünç veririz (bu şekilde 'geri dönüş' beklemek çoğunlukla fazla iyimser bir tutumdur)... Ben de bu fikirden yola çıkarak dijital ortamda sabitlemek istedim "sevdiğim" kitapları...Burada paylaşmak istediğim kitapları iki farklı kritere göre belirledim. Bazıları metin olarak beni sarsan/etkileyen, bende iz bırakan örnekler. Zaman içerisinde dönüp tekrar okuma ihtiyacı duyduğum ve dürüst olmak gerekirse kıskandığım kitaplar...Bazıları ise artık baskısı olmayan, yayınevleri kapatılan ve gerek tipografisi gerek kapak tasarımlarıyla fetişleştirdiğim, kitaplığımın en kıymetli parçaları...Bazıları da her iki özelliği bünyesinde barındıran kitaplar...Amacım biraz da bu kitapları bilmeyenlere duyurmak, mümkünse biraz iştah açıp, merak uyandırmak...Bu merakı kamçılamak için de söz konusu metinlere dair kaleme alınmış yazılardan alıntıları burada paylaşacağım...İyi okumalar..."
kitapların fotoğraflarını çekiyorum, kendisi de kısa kısa onda iz bırakan kitaplar hakkında yazıyor..
kendi kaleminden anlatsın size..
Ziyaretler bu taraftan http://exquisitelibrary.blogspot.com/
"Herkesin hayatının farklı dönemlerinde, farklı biçimlerde etkisi altında kaldığı kitaplar mevcuttur. Bu kitapları sevdiklerimize önerir (çoğunlukla olumlu geri dönüşler olmayacağını bile bile, kitap hakkındaki duygularınızla başbaşa kalma pahasına), bazen de hiç düşünmeden ödünç veririz (bu şekilde 'geri dönüş' beklemek çoğunlukla fazla iyimser bir tutumdur)... Ben de bu fikirden yola çıkarak dijital ortamda sabitlemek istedim "sevdiğim" kitapları...Burada paylaşmak istediğim kitapları iki farklı kritere göre belirledim. Bazıları metin olarak beni sarsan/etkileyen, bende iz bırakan örnekler. Zaman içerisinde dönüp tekrar okuma ihtiyacı duyduğum ve dürüst olmak gerekirse kıskandığım kitaplar...Bazıları ise artık baskısı olmayan, yayınevleri kapatılan ve gerek tipografisi gerek kapak tasarımlarıyla fetişleştirdiğim, kitaplığımın en kıymetli parçaları...Bazıları da her iki özelliği bünyesinde barındıran kitaplar...Amacım biraz da bu kitapları bilmeyenlere duyurmak, mümkünse biraz iştah açıp, merak uyandırmak...Bu merakı kamçılamak için de söz konusu metinlere dair kaleme alınmış yazılardan alıntıları burada paylaşacağım...İyi okumalar..."
February 12, 2012
Sosyal Medya'da Fotoğraf Paylaşımı ve Instagram Üzerine
SOSYAL MEDYA’DA FOTOĞRAF PAYLAŞIMI
VE INSTAGRAM ÜZERİNE
Sosyal medya alanının son birkaç yıldır
çeşitlenmesiyle birlikte farklı uygulamaların giderek ön plana çıktığını
görüyoruz. Şüphesiz ki, bu uygulamalar arasında fotoğraf önemli bir yerde
duruyor. Özellikle akıllı cep telefonlarının, tablet bilgisayarların vb.
elektronik aletlerin kullanımına paralel olarak, sosyal medyanın vazgeçilmez bir parçası
haline gelen fotoğrafın üretim, gösterim ve tüketim pratiklerinin de
değiştiğine şahit oluyoruz.
Hepinizin
de hatırlayacağı gibi, fotoğrafın sanal ortamda paylaşımı meselesi önceleri fotoğraf
siteleri üzerinden gerçekleşmekteydi. Birçok fotoğraf paylaşım sitesi kuruldu,
fotoğraflar oylandı, günün/ayın en iyi fotoğrafı/fotoğrafçısı seçildi, çeşitli
yorumlar yapıldı, gruplaşmalar oluştu, hatta ateşli tartışmalar yapıldı. Bunlar
bugün de devam ediyor, ancak günbegün değişmekte olan internet ortamı ve
uygulamaları içerisinde ilk günkü etkilerini kaybetmiş durumdalar. Bu tip
sitelerde amaç, çoğunluğu amatör olan fotoğrafçıların çektikleri “iyi”
fotoğrafları paylaşmaları ve üzerine yorum yapabilmeleriydi. Biçimsel ve
tekniksel açıdan “nasıl iyi fotoğraf çekilir” meselesi kullanıcılar tarafından
tartışılan bir konuydu.
Daha sonraları ise arkadaşlarınızla hem
fotoğraf paylaşabileceğiniz, hem de üstüne saatlerce yorum yapabileceğiniz
başka bir ortam doğdu: Facebook.[1]
Facebook’un bu fotoğraf
paylaşım siteleriyle tabi ki bir ilgisi yok, ancak fotoğrafın teşhir nesnesini
bir anlamda tamamen değiştirmiş oldu. Burada fotoğraf paylaşmak için, fotoğrafı
“iyi” çekmenize de gerek yok. Teknik kurallara ve estetik detaylara boğulmadan
istediğinizi özgürce çekiyorsunuz ve de en önemlisi fotoğrafın teşhir nesnesi
“siz ve çevrenizdekiler” oluyor. Dış dünyadan ziyade, “siz” çektiğiniz
fotoğrafın konusu haline geliyorsunuz. Kendi tercihlerinizle oluşturmuş
olduğunuz bir tür fotoğraflı oto biyografinizi de istediklerinizle paylaşmış
oluyorsunuz.
Facebook’dan sonra çok konuşulan bir başka
sosyal medya mecrası ise Twitter oldu. Her ne kadar Facebook kadar fotoğrafla
ön plana çıkan bir uygulama olmasa da, Twitter’da kendi pratiklerini oluşturdu
diyebiliriz. Son zamanlarda dikkati çeken bir uygulama ise Instagram.
İnsanların çeşitli uygulamalar aracılığıyla
giderek sosyal medyaya olan bağımlılıklarının arttığını düşünecek olursak
Instagram da bunlar arasında sayılabilir. Şimdilik Iphone kullanıcıları için
geliştirilmiş olan bu fotoğraf paylaşım uygulaması kısa sürede milyonlara
ulaştı ve giderek de bu kullanıcıların sayısı Iphone’un satışına paralel olarak
da artıyor. Kullanıcılar hızlı bir şekilde istedikleri görüntüyü çekip,
Instagram aracılığıyla farklı efektler uygulayarak oluşturmuş oldukları yeni
fotoğrafı sosyal ağlarda paylaşma imkanı buldular.
Dolayısıyla fotoğrafın üretim ve gösterim
pratikleri bu uygulama ile bir kere daha değişmiş oldu. Instagram’da
üretilenler fotoğraf paylaşım sitelerinde veya Facebook’da gördüklerimizden
farklı bir yerde duruyor. Birincisi, görüntülere baktığımızda profesyonel/amatör
bir fotoğrafçı gözüyle teknik ve estetik bilgilerle kurgulanmış bir kadrajın
olmaması dikkati çekiyor. Cep telefonundan çekilmiş sıradan, rastgele bir
an/nesne fotoğrafın konusu olabiliyor. İkincisi, photoshop gibi programları
kullanmadan da hızlı ve kolay bir şekilde fotoğraflara çeşitli retro efektler
uygulayabiliyorsunuz. Bu efektler sayesinde de çekilmiş olan “sıradan” bir
görüntü bir anda bambaşka bir görüntüye dönüşebiliyor. Twitter’dan yalnızca cümlelerle
takip edebildiğimiz birinin hayatına ait sıradan/farklı detayları fotoğraflar
“görünür” hale getiriyor.
“Herkes fotoğrafçı olabilir mi? İyi fotoğraf nedir? Ne olmalıdır?” gibi
tartışmalar bir yandan sürmeye devam ederken, bir yandan da çağın getirdiği
yeni teknolojik imkânlar bu tartışmaların içeriğini de değiştiriyor.
Gelinen nokta şunu gösteriyor, bir yandan geleneksel anlamda “iyi”
fotoğrafçılar yine eskisi gibi “iyi” fotoğraflarını üretmeye devam ederken, bir
yandan da bu uygulamaları elinin altında bulundurabilen büyük bir kitle de
anlık enstantaneler üretmeye devam edecek. İnsanın görüntüyle olan imtihanının analizini
burada vermek mümkün değil tabi ki. Ancak
şunu belirtmek gerekir; insanoğlu mağara resimlerinden bu yana imge üretiyor.
Kullanılan malzeme- teknik yüzyıllar içerisinde değişse de, insanoğlu kendi
eliyle ürettiği imgeler tarafından bir yandan da esir alınıyor ve biz bunlara
bilinçli/bilinçsizce bağımlılık geliştiriyoruz. Çünkü, insan (eğer görme
yetisine sahipse) görsel ve imgeler aracılığıyla uyarılan bir varlık.
Fotoğraf
paylaşım siteleri veya sosyal ağlarda geçirdiğimiz süreleri düşünecek olursak, görüntülere
karşı görsel bir bağımlılık geliştirdiğimizi söyleyebiliriz. Cep telefonlarına
yerleştirilen kameralardan sonra Instagram gibi uygulamaların ortaya çıkışı,
insanın görüntü üretme fetişizminin bir göstergesi adeta. Instagram’ın yerini
nasıl bir uygulamaya bırakacağı bilinmese de, bundan sonra yine görüntülerle
ilgili farklı uygulamaların ortaya çıkacağı kesin...
Elif VARGI.
[1]
“Facebook, Fotoğraf ve Paranoya” hakkında bkz. http://www.fotoritim.com/yazi/elif-vargi--facebook-fotograf-ve-paranoya&bulunanlar=elif%20varg%C4%B1
* Yazının orijinali Fotoritim Şubat 2012 sayısında yayımlanmıştır. Yazı ve Fotoritim Şubat 2012 sayısı için tıklayınız.
December 17, 2011
AFSAD Sanat Tarihi Seminerleri Başlıyor!
AFSAD Sanat Tarihi Egitim Seminerleri
Sanat
tarihi disiplini, gorsel sanatlarin ana kaynagi oldugu gibi, bir cok farkli
sanat dalini da icerisinde barindirmaktadir. Sadece resim, mimari ve heykel
degil, fotograf da bu disiplinin icerisinde yer almaktadir.
Sanat Tarihi seminerlerinde, temel fotograf egitiminin yani sira, buna destek olarak sanat tarihinin verecegi estetik ve sanatsal bakis acisi ile katilimcilarin fotografik gorusune katki yapacak ve genel sanat tarihi hakkinda fikir sahibi olunmasini saglayacaktir.
Sanat tarihi seminerleri; ilkel Donem, Magara Sanati, Misir, Yunan, Roma Uygarligi, Hiristiyan ve Islam Sanati, Gotik Sanat, Ronesans Donemi ve Sanati, Barok Sanat, Neo-Klasisizm, Romantizm, izlenimcilik, Post-izlenimcilik, Disavurumculuk, Kubizm, Futurizm, Konstruktivizm ve Soyut Sanat, Dada ve Surrealizm, Soyut-Disavurumculuk ve 1950lerin Modern Sanat Akimlarini ( Pop-Art, Land Art vs...) kapsamaktadir...
Sanat Tarihi seminerlerinde, temel fotograf egitiminin yani sira, buna destek olarak sanat tarihinin verecegi estetik ve sanatsal bakis acisi ile katilimcilarin fotografik gorusune katki yapacak ve genel sanat tarihi hakkinda fikir sahibi olunmasini saglayacaktir.
Sanat tarihi seminerleri; ilkel Donem, Magara Sanati, Misir, Yunan, Roma Uygarligi, Hiristiyan ve Islam Sanati, Gotik Sanat, Ronesans Donemi ve Sanati, Barok Sanat, Neo-Klasisizm, Romantizm, izlenimcilik, Post-izlenimcilik, Disavurumculuk, Kubizm, Futurizm, Konstruktivizm ve Soyut Sanat, Dada ve Surrealizm, Soyut-Disavurumculuk ve 1950lerin Modern Sanat Akimlarini ( Pop-Art, Land Art vs...) kapsamaktadir...
NOT:
*Seminerlere kayit olmak isteyenler, AFSAD
sekreterliğine ( 0-312-417 21 15) isimlerini yazdırabilirler.
**Sanat tarihine ilgi duyan herkes (AFSAD uyesi olanlar veya olmayanlar)
seminerlere katilabilir.
***Seminerler
hakkinda detayli bilgi almak isteyenler afsadsanattarihi@gmail.com adresine
mail atabilirler.
.......................
..............
..........
.....
Seminer Programi
1.AY
1.DERS = Ilkel Donemde Sanat, Misir, Yunan Uygarligi ve Sanati – 14 OCAK
2012
2.DERS= Roma Uygarligi ve Sanati,
Hristiyan ve Islam Sanati, Gotik Sanat – 21 OCAK 2012
3.DERS = Ronesans Donemi ve Sanati – 28 OCAK 2012
4.DERS = Barok Sanat- 04 ŞUBAT 2012
2.AY
5.DERS = Neo-Klasisizm, Romantizm, Izlenimcilik – 11 ŞUBAT 2012
6.DERS = Post-Izlenimcilik, Disavurumculuk – 18 ŞUBAT 2012
7.DERS = Kubizm, Futurizm, Konstruktivizm ve Soyut Sanat- 25 ŞUBAT 2012
8.DERS = Dada ve Surrealizm, Soyut- Disavurumculuk ve 1950’lerin Sanat
Akimlari (Pop-Art, Land Art vs...) – 3 MART 2012
Onerilen
yayinlar
E.GOMBRICH.
“Sanatin oykusu”, Remzi Kitabevi, 1999.
LYNTON,
Norbert. “Modern Sanatin oykusu”, Remzi Kitabevi, 2004.
.......................
..............
..........
.....
Egitmen: Elif VARGI
Hacettepe Universitesi
Sanat Tarihi Bolumunden 2007 yilinda mezun oldu. AFSAD Temel fotograf egitimi
seminerlerini bitirdikten sonra yine AFSAD Soyut Fotograf Atolyesi'nde sanat
tarihi derslerini verdi. Bilkent Universitesi,
Iletisim-Tasarim Bolumunde Medya ve Gorsel calismalar uzerine yuksek lisansini
tamamladi. Su an Hacettepe Universitesi Sanat Tarihi bolumunde doktora
ogrencisidir.
*Baslangıç Tarihi : 14 OCAK 2012
*Bitis Tarihi : 03 MART 2012
*Toplanti Gunu-Saati : Cumartesi
gunleri, saat 14.00
|
December 16, 2011
derin hakikatler
amerika'yı her seferinde çok geç keşfediyorum. bu da onlardan biri..
levent cantek'in bloguymuş, çok ayıp, çok ayıp..
derin hakikatler
levent cantek'in bloguymuş, çok ayıp, çok ayıp..
derin hakikatler
Subscribe to:
Posts (Atom)